Yükleniyor...

Yeni Ay ve Saturn

22 Temmuz 2020

Tutulmalar ve son Yengeç yeni ayını da geri bıraktık. Gökyüzünde okunacak oldukça fazla şey var aslında. Okuyup anlam çıkartmaya çalışalım ama ne kadar yapabiliyoruz bizden istenenleri veya ne kadar olumlu kullanabiliyoruz bu atmosferi çok emin değilim.

Saturn tüm yıla damgasını vuran baş rol oyuncusu bana göre. Oğlak burcuna girdiği andan itibaren tek misyonu koşa koşa Pluto ile el ele verip düzeni değiştirmekti. Yıllara yayılacak olan bu etkinin tohumları bu yıl atıldı ve değişim devam etmekte. Her gezegenin bu yeni oyunda rolleri belirli. Birinin görevini diğeri yapamaz. Saturn bu yeni ayda da oldukça etkindi. Bize sorumluluklarımızın ne olduğunu hatırlatıyordu ama duygusal açıdan.

Saturn karmanın efendisi ve zamanın lordu. Dürüstlük öncelikli talebi. Eğer bize bahşedilen zamanı hak ettiği gibi kullanamazsak, Saturn vakti geldiğinde acı bir şekilde hesap sorar bizden. Şu an böyle bir zamandan geçiyoruz galiba. Hesap verme zamanı. Hepimiz bir şekilde köşeye sıkıştık ve daha fazla gidecek yer kalmadı. Saturn’un Pluto ve Jupiter ile buluşmasının sebebi de bu. Bu yılı tek cümleyle özetlersek; Mevcudu yenisi için yıkıp, yeniden yapmak. Çünkü gidecek yer kalmadı artık.

Öyleyse neyi yıkmamız gerekiyor hayatımızda?

Bu cümleleri okuyunca size kocaman ve ürkütücü gelecektir eminim. Yıkmak!! Yeniden yapmak!!!

Aslında her gün aldığımız kararlarla zaten yapıyoruz bunu. Duygumuz değişince eylemlerimiz de değişiyor. Duygumuz mimiklerimize yansıdığında ilişkilerimiz de değişiyor. Aslında yıktığımızı fark etmeden, kopuyor ve uzaklaşıyoruz birilerinden veya bir şeylerden.

Saturn Pluto birlikte dünyanın yükünü sırtında taşıma duygusu verir insana. Jupiter’in de büyütücü etkisini eklediğimizde konu katlanılmaz olabilir. Bardağı taşıran bir damla gerekir bazen bu sıkışmış ruh haline. İşte tutulmalar iyice gerip ortamı hazırladı yeni değişim için. Bundan sonrası sadece bir damla artık.

Peki ne yöne ilerlememiz gerekiyor?

Bunun cevabını ise Venüs ve Merkür rehberliğinde veriyoruz. Her ikisi de tutulma mevsiminde gerilediler yani bize düşünmek için zaman tanıdılar. Şimdi hızla gerileme derecelerine döndüklerine göre bir zahmet kendimize sormamız gerekir “ne istiyorum ben bundan sonra” diye. Elbette bunun için farkındalık gerekir. Genelde bizde “hayatımın sorumluluğunu al, beni çek götür” psikolojisi var. Yarın ne olacağını kendi adımıza karar almak için değil de, merakımızı gidermek için öğrenmek istiyoruz. Ama bu bilgiyle ne yapacağımızı bilmiyoruz.

Hadi bir ipucu size..

Şu dönemde ay düğümleri galaktik merkezde ilerliyor. Hatta bir etki daha var; Polaris de bu noktada yer alıyor!!!

Polaris eskiden insanların yol bulmak için kullandıkları ve “kutup yıldızı” olarak bilinen yıldızdır. Günümüzde doğa sporları yapanlar hala kullanıyordur diye düşünüyorum. Ay düğümleri de bilgiyi sembolize eden burçlarda olduğuna göre, acaba gökyüzü ne anlatmak istiyor bize dersiniz? Biraz daha açalım konuyu. Galaktik merkez samanyolu galaksinin merkezidir. Öngörüyle, içten bilmeyle ilgilidir. Yay/ikizler aksı da bilginin deneyime taşınmasını ve süzgeçten geçirilmesini, bilinç olarak büyümeyi ve farkındalığa ermeyi sembolize ettiğine göre geriye yapılacak tek şey kalıyor. Oturup düşünmek! Olaylar arasındaki bağlantıyı kurmak! Gördüğünüz rüyayı, duyduğunuz haberi, seyirci olduğunuz olayı sağduyulu şekilde akıl süzgecinden geçirmek.  

Kutup yıldızı neden Galaktik merkezin tam karşısında yani İkizler burcunda yer alıyor dersiniz?

Aslında Galaktik Merkez cehaleti yönetir. Bence Cehalet bilgi eksikliğini göstermez. Cehalet, kişinin bilinçli olarak görmezden gelmeyi seçtiği bilginin varlığını ifade eder. İşareti kaçırmamak için, bilgi ister rüya ile gelsin, ister sezgisel bilgi olsun, ister duyduğunuz okuduğunuz bilgi olsun fark etmez verilerin arasındaki bağlantıyı kurmak bizim asıl görevimiz. Düşünmeyen bir toplum olduk.

İşte yıkıp yeniden yapmamız gereken şey inançlarımızın yenilenmesi, bilgilerimizin tazelenmesi, olmalı. İnanın 8 yaşındaki çocuğun bilgisiyle 50 yaşında yaşamak dar bir kıyafetin içine sığmaya çalışmak gibidir. Nefes alamayız.  

Hayatımızın değişimini sağlamak bizim elimizde, yeni ayda bilgiye yolculuk tohumlarını atalım ki farkındalık gelişsin.

Yorum Ekle