Yükleniyor...

ZAMANI MANİPÜLE ETMEK,İYİLEŞMENİN ANAHTARI...

3 Ekim 2019

ZAMANI MANİPÜLE ETMEK,İYİLEŞMENİN ANAHTARI...

Mars Terazi burcunda ilerlerken Kayron ile karşıtlık yapıyor. Kişiliğimizi nasıl ortaya koyacağımızla ilgili şüpheye düşebiliriz. Merkür de tıpkı Mars gibi burç değiştiriyor ve Akrep burcunda ilerlemeye başlıyor. Hatta aynı burçta gerileyeceği için uzun süre Akrep enerjisiyle varlığını hissettirecek. En derinlere dalıp, gerçeğe ulaşmaya çalışmak ve çözüm aramak bugünlerin ana konusunu oluşturuyor. Artık Saturn ve Pluto her ikisi de ileri hareketine başladığına göre değişime hazır olsak iyi olur.

Bana en çok sorulan soru “ne kadar sürecek?” ya da “Ne zaman bitecek?”

Her birimizin hayatında altından kalkmakta zorlandığımız olaylar olduğu için bu sorular çok doğal. Pluto ve Saturn birlikteliğinden bahsettiğimiz için Cevap da bir o kadar basit: sonsuza dek!

Saturn zamanın efendisi. Pluto ölüm gezegeni, dönüşüm ve güç gezegeni. Oğlak ise yapı, kurumlar, başarı, otorite, saygınlık. Bu kombinasyonu düşündüğümüzde; en basit haliyle, kurduğumuz yapıların çökmesi ve gücün değişmesinden bahsediyoruz. 

Hayatımızdaki bazı şeyler kalıcı olarak değişecek. Bu kesin!

Bazılarımız ısrarla aynı şeyi aynı şekilde yapmaya devam ederek değişime direnmek isteyebilir. Bu da anlaşılır bir refleks elbette. Ancak bahsettiğimiz değişim toplumları etkileyecek bir değişim. En sağlam olduğunu düşündüğünüz şeyler bile test edilecektir bu dönemde. İnsanlık buna benzer süreçleri zaman içinde en acı şekilde yaşamış. (cadı avları, birinci ve ikinci dünya savaşları) Bu tür dönemler insanlık bilincini ve toplum kurallarını kalıcı olarak değiştiren dönemler. Genelde değişim enerjisi, uç noktalarda yaşanan olayların sonucunda gelir. Sizce de içinden geçtiğimiz süreçte, her şey en uç noktalarda, mantığı zorlar şekilde yaşanmıyor mu?

“Gökyüzünde ne olursa yeryüzünde o olur” prensibiyle bakacak olursak; gökyüzünde tanrıların savaşı var. Her biri ayrı ayrı çok güçlü ve birbirlerini yenmeye çalışıyorlar. Yeryüzünde de ülkeler, partiler, insanlar, şirketler savaş halinde. Kazanan var mı belli değil. Jupiter ve Neptün iki güçlü gezegen çatışma halindeler. Yani hiç olmadığımız kadar belirsizlik, yanılgı ve illüzyon içinde yönümüzü bulmaya çalışıyoruz. Saturn ve Pluto el ele vermiş güç için ölüm saçıyorlar. Oğlak’ın soğuk ve karanlık enerjisiyle zamanı manipüle ediyorlar. Sanki hala zamanımız varmış gibi rahat ve sorumluluktan kaçar halde uyuşmayı tercih ediyoruz. Hayır zamanımız yok! Pluto da Saturn gibi ileri hareketine başladı artık.

Yapmamız gereken farkındalığımızı arttırmak. Hatta henüz gezegenler en güçlü halindeyken mesajlarını doğru okumak ve yıldızların rehberliğine kulak vermek.

illüzyon içinde kendimizi kandırmak ve uyuşturarak beklemek yerine, ideallerimize yoğunlaşıp, ilahi rehberliği yani sezgilerini dinlemeyi öğrenebiliriz. Öyle bir dönemin içindeyiz ki; bizim dışımızda çok büyük bir güç, dış koşulları oluşturuyor ve bize sadece uyum sağlamak kalıyor. Değişen şartlara uyum sağlamamız gerekiyorsa en azından bunu bilinçli olarak yapmamız gerekir. Bu kendimize karşı olan sorumluluğumuzdur.

Pluto Satürn kavuşumu zor seçimler dönemi demektir. Alacağımız hiçbir karar kolay olmayacak bunu bilmemizde fayda var. Savaşmak için ihtiyaç duyduğumuz Mars ise maalesef elinde kılıç yerine kalemle bize eşlik ediyor. Bazı durumlarda bu Mars’ı tercih edebiliriz ama Saturn ve Pluto’nun bizden istediği zorlu mücadele için pek de uygun bir konum olduğunu söyleyemeyiz.

10 Aralık tarihine kadar Akrep burcunda olan Merkür en derinlere dalıp çözüme odaklanacak. Değer yargılarımızın gözden geçirilmesi için iyi bir fırsat olabilir. Hatta talep ettiğimiz güvenceyi nerde ve nasıl bulacağımıza dair yeni yöntemler de geliştirebiliriz. Eğer değişim süreci başladıysa buna kendimizi hazırlamak için Merkür retrosundan daha iyi bir dönem olamaz. “Yaşam kalitem nedir” sorusunun cavabını bulmak için iyi bir fırsat.

Kayron Mars karşıtlığında kendimizi nasıl ortaya koyacağımızla ilgili şüpheler varsa çözüm; öfkeyi (düşmanlık) sağlıklı ve olumlu yollarla ifade etmeyi öğrenmektir.

İyileşmenin anahtarı, başkalarını kızdırsa bile istediğimizin peşinden gidebilmektir.

İyileşmenin anahtarı, kendinizi savunmayı ve bir güç haline gelmeyi öğrenmektir.

İyileşmenin anahtarı, her durumda doğru kuvvet ölçüsünü bilmektir.

İyileşmenin anahtarı, yaptığımız şeyi neden yaptığımızı anlamaktır

Güzel bir Ekim ayı dilerim..

Yorum Ekle