Yükleniyor...

KOÇ BURCU YENİ AYI VE YARALI ŞİFACI

23 Mart 2020

Karanlık ayın Mars ve Pluto kavuşumunda meydana gelmesi hissettiğimiz korkuyu ve güvensizliği tetikliyor açıkçası. Bu endişe ve şiddetli korkunun öfke şeklinde dışarıya vurması çok sık rastlanan bir durum. Bunu da haber başlıklarında görebiliyoruz bu günlerde. Yeni ayın Koç burcunda Kayron ile gerçekleşmesi, enerjinin şifa ile birleşeceğini sembolize ediyor. Ancak bu durum eski yaraların da açığa çıkmasına neden olabilir. 

Kayron yaralı şifacıyı sembolize eder ve eğer bir gezegenle etkileşim halindeyse, dikkatimizi şifalandırmamız gereken alana çekmek istiyor demektir. Bu hafta yeni ay enerjiyle harmanlanarak aktive oluyor. Bu durumda biraz daha yakından bakalım bu yaralı şifacıya isterseniz.

Neden yaralı şifacı?

Kayron mitolojide en sevdiği öğrencisi tarafından yanlışlıkla vuruluyor. Zehirli bir okla vurulduğu için de yarası hiçbir zaman iyileşmiyor ve kendisine büyük bir acı veriyor. Hikayenin detayına girmeye gerek yok sanırım. Ancak sembolizmdeki yansıması önemli bence, çünkü bu yeni ayın tüm enerjisi bu alanda yoğunlaşacak.

Hepimiz aslında doğuştan yaralıyız insanoğlu olarak. İlk yaramızı doğum esnasında annemizden göbek bağımız kesilmek suretiyle alıyoruz. Bu, bedenin unutmadığı bir acı ve bizi en güvenli alanımızdan yani annemizden ayıran bir acı. Hayatın ilerleyen dönemlerinde de bazı derin yaraları gömerek, acıyı içimizde baskılamaya devam ediyoruz.

Kayron astrolojide şifalandırmamız gereken alanları temsil eder. Yarı at yarı insan olduğu için bir çeşit ucube yani yaratık olarak tarif edilir. Hatta bu sebeple annesi tarafından terk edilmiş bir karakterdir. Bu sebeple ucube tarafımızı, terkedilmiş hissettiğimiz parçamızı da sembolize eder. Aynı zamanda kendi acısını dindirmek için her türlü ilacı denediği için önemli bir şifacıdır. Belki kendi acısını dindiremiyor ama bu sayede başkalarının acısını nasıl dindireceğini ve onlara ne şekilde şifa vereceğini de öğrenmiş oluyor. Kısacası şimdi kendi acımızı, şifalanmamız gereken alanları keşfedip çalışmaya koyulma zamanı.

Bugüne kadar gönüllü olarak kendimizle ilgilenmediysek, şimdi koşullar bizi buna zorlayacak gibi duruyor. Bu noktada sembolizmin ne kadar çalıştığına hayran kalmamak mümkün değil bana göre. Korona salgını nedeniyle evlere kapanıp kendimizi korumaya çalışırken, tüm dikkatimiz mecburen kendimizde oluyor. Ne istiyorum, neden sıkılıyorum, ne yapsam acaba, bundan sonra ne olacak… milyonlarca soru. Her bir soru aslında kendimize bir yolculuk. Anlayana elbette.. Ama önce biraz daha dikkatli bakalım isterseniz karanlık ay fazına.

Pluto ve Mars kavuşumu Oğlak burcunda korkuyu tetikliyor ve bilinçaltında bastırdığımız ne kadar tema varsa hepsini açığa çıkartmak için ortam hazırlıyor. Depresif, yalnız, hatta biraz kayıp hissetmemizi sağlıyor. Ölüm ve yıkım gezegenlerinin birlikteliği, tüm dünyada ölüm oranlarının artmasına da neden olduğundan, bu korkunun hepimizi sarması çok doğal. Ancak bu enerjinin bu şekilde yıkıcı kullanılması gerekmiyor. Kendi adımıza bunu dönüştürücü güç olarak kullanabiliriz. Sanırım bu salgın ve depremler nedeniyle herkes en büyük korkusuyla yüzleşti. Ölüm korkusu! Ölüm korkusu içinde yaşama korkusunu da barındırır unutmayın. Bu korkuya teslim olduğumuzda yaşamayı unuturuz. Hayallerimizi kuruturuz. Aman dikkat.. Gönüllü karantinadayken zamanın ne demek olduğunu anladık. Eve kapandığımızda aslında bir dakikanın ne kadar uzun olduğunu, nefes alabilmenin kıymetini, sevdiklerimizi görebilmenin en büyük zenginlik olduğunu anladık. Bu durumu hayatın bize bahşettiği bir mola olarak düşünebiliriz. Hastalarımız için de, bizim için de bir iyileşme süreci bu. Dünya bize kendimizi hem zihnen, hem ruhen, hem de bedenen şifalandırmamız için bir zaman bahşediyor bence.

O zaman nedir kendimizde şifalandırmamız gereken, bunu düşünme zamanı. Acaba ne yaparsak başkalarına şifa olur dersiniz? Belki bir ses, belki bir mesaj, belki bir merhaba? Artık elinden ne geliyorsa..

Neptün çok güçlü olduğu Balık burcunda. Saturn de çok güçlü olduğu Kova burcunda. İlahi bir plan işliyor arka planda. Zor dönemlerden geçerken, insan yaşamından daha önemli hiçbir şey olmadığını ve karşılıksız bir çabayla, özveriyle çalışmanın önemini anlatmaya çalışıyor gökyüzü bize. Şefkat ve merhameti çok büyük bir acıyla deneyimliyoruz. Keşke bu şekilde öğrenmeseydik ama son çare buymuş demek ki. Hayat bize böyle bir sınavla bu dersi öğretmeye çalışıyor.

Bu yeni ay yaralarımızı sarma zamanı. Koç savaşçı burçtur. Hayatta kalma mücadelesini sembolize eder. Savaşımız yaşamaya dair bu yeni ayda. Eski yaralarımızı iyileştirirken yenilerinin verdiği acıyı kabullenmek zorundayız. Kayron acısını kabullendiğinde başkalarına şifa olabilmişti ve kendi ölümsüzlüğünden vazgeçmişti. Yapmamız gereken acımızı kabullenmek ve acıya rağmen başkasına şifa olup, yaralarını sarmaya gönüllü olmaktır. Dün akşam Küba’dan gelen gönüllü sağlık ekibi büyük alkışlarla indi İtalya havaalanına. Herkes ayakta dakikalarca alkışladı ekibi. “Evet korkuyoruz ama bunu insanlık için yapıyoruz” diye demeç verdiler. Sembolizmi bu cümlede de görmemiz mümkün. Yani şifacıların (Kayron) insanlık adına (Neptün Balık) savaş (Koç) vermesi.

Önceliğimiz duygusal olarak güçlü olabileceğimiz ortamları kendimiz için hazırlamak olmalı. Her zaman bir çıkış yolu vardır ve olacaktır.

Koç yeni ayı savaşmamızı istiyorsa; çıkış yolunu görebilmek, yaralansak da yaralarımızı sarıp yola devam edebilmektir savaşmak.

Koç yeni ayı cesaretimizi geliştirmemizi istiyorsa; bazen merhaba diyebilmektir, bazen de korkularımızla yüzleşmektir gerçek cesaret.

Yeni ayın hayrı üzerimize olsun..

Yorum Ekle