Yükleniyor...

DOĞRU PARTNERLE ÖZGÜRLEŞMEK

3 Temmuz 2019

DOĞRU PARTNERLE ÖZGÜRLEŞMEK

Yengeç burcunda Güneş tutulmasıyla haftaya başlamış olduk. Mevsimleri başlatan öncü burçlarda gerçekleşen Güneş tutulması yoğun bir enerjiyle kendisini hissettiriyor. Yengeç burcu, aile, yuva, anılar, duygusal güvenlik gibi konularla ilgilidir. Tutulmalar öyle olaylardır ki dikkatimizi bir yönden diğer tarafa çeker ve bizi rahat konforlu alanımızdan uzaklaştırırlar. Çalar saat gibi işlev görürler. Zamanı gelmiş olayların hayatımızda yer alması için sistemi harekete geçirirler. Elbette tutulmaların da muhteşem bir döngü içinde gerçekleştiğini söylememiz gerekir. Nasıl ki her gezegenin kendi içinde bir anlam ve düzeni varsa , tutulmaların da takip eden sıralamasının bir anlamı var.

Sadece tutulma burcunu anlamlandırmaya çalışmak, hikayeyi yarım bırakmak gibi bana göre. Tutulma esnasındaki gökyüzü konumu da hikayeyi destekleyen önemli temaları oluşturuyor. Mesela bu tutulma esnasında, Mars Aslan burcuna henüz girmişken, Merkür de Aslan burcunun başında  geri hareketine hazırlanıyor.

2018 Temmuz’unda da Merkür ile aynı derecede gerçekleşen bir Ay tutulması  yaşamıştık. Aynı yıl hem Mars hem Venüs gerilemesi tutulmalarla gerçekleşmişti. Eminim bir çoğumuzun hayatında karışıklık, karar almada zorluk, bir türlü ilerlemeyen sürüncemede kalan konular olmuştur. 2020 yılında yine aynı şekilde Mars ve Venüs gerilemesi yaşayacağız. Üstelik Venüs ikizler burcundayken Ay tutulması gerçekleşecek. Vurgulamak istediğim konu, zaman içinde birbirine bağlı olaylar ve ilişkiler ağı örülüyor son iki yıldır. Birini diğerinden ayırarak değerlendirmek yerine zamana bütüncül bakmak ve sebep sonuç ilişkisini kurarak değerlendirme yapmak, tabloyu net görmemizi sağlayabilir.

Geçen sene önemli kararlar almaya zorlayan gelişmeler yaşanmış olabilir. Hatta bazılarımız için karar almak zaruri olsa da, harekete geçmek zor gelmiş olabilir.  Bu gücü bulup aksiyona geçmiş olanlarımızda mutlaka vardır. 2018 idrak  ve hazırlık yılıydı.  2019 senesi ise bırakma ve aksiyon yılı. Bu yılın başından itibaren, biraz daha hızlı akmaya başladı olaylar. Özellikle Merkür’ün güçlenmeye başladığı bahar aylarından itibaren ne istediğimiz konusu beynimizde yankılanmaya başlamıştır eminim.  

2018 senesinin konusu bireyliğimizi bularak özgürleşmekti. İçinde bulunduğumuz gruplardan, bizi desteklemeyen arkadaşlardan özgürleşmek, aynı hedefe yol aldığımız kişilerle eşit ilişki kurarak özgürleşmekti. 2019 ise; bu özgürleşmenin/yüklerinden arınmanın nasıl olacağını gösteriyor bana göre. Yani uzun dönem hedefe giderken, kendine güvenli bir sığınak oluşturabilmek ana tema. Bu sığınağın adı “yuva” “siper” “ev” “kadın şefkati” “anne kalbi” Bunu elde edebilmek ise kalbimizin nerde attığını bilmekten geçiyor. Yüreğin çağrısını idrak edebilmekten geçiyor.

Bizi bundan alıkoyan şeyler ise sırtımızda taşıdığımız ağır yükler. Bu yükler neler mi? Uymak zorunda olduğumuz kurallar elbette. Oğlak burcu; sorumluluk, görev, zaruret, hedefler, engeller ve kısıtlanmaları temsil eder. Oğlak burcunun yönetcisi Saturn “duvar”dır. Gelenekleri sembolize eder. Zamanın efendisidir. Pluto ise dönüşüm, yenileme, eleme, yıkım, ölüm, güç, derin analizi sembolize eder. Bu noktada Pluto’nun gömdüğü, baskıladığı konuların bu tutulmanın arka planında olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Gizlenen konular ise bizi yöneten, bilinçaltında çalışan kendimize koyduğumuz kurallar. Alışkanlıklarımız, bize dayatılan kurallar. Bunlar açık ve net bir yerlerde yazılı değil maalesef. Bu kurallar bizim beynimizde, belki de çocukluk koşullanmalarımızda, ailemizden bize miras kalan geleneklerde. Muhtemelen bu kuralların biz bile farkında değiliz.

Bilinçaltımıza kodlanmış eski kurallarla yeni bir kişilik yaratmaya  çalışıyoruz büyük ihtimalle. Öğretilmişlikler, alışkanlıklar ve sahte hedeflerle bizi doyurmayan hayatlar içinde kıvranıyoruz. 

Jupiter ve Neptün karesini de bu tutulmaya eklediğimizde; alışkanlıklar ve kalıpların ötesinde inanç sistemimizin de bizi yarına taşıyamayacağını söyleyebiliriz. Deneyimden öğrendiklerimizin hangisini yanımıza alıp yarına yürüyeceğiz dersiniz? Hangi değerlerimiz değişecek acaba?

Bizi hayalini kuruğumuz yuvaya ulaştıran yoldaki engeller, kendimize koyduğumuz kurallar.

Gökyüzünün saati uyanmamız için çalıyor.

Rahat ve güvenli hissettiğimiz alanlar artık bizi “yuva”ya götürmüyor. Taşıdığımız yükleri bırakma zamanı. Aslan burcu kalbi sembolize eder. Mars bugün Aslan burcuna tutulmayla girerek 2018 tutulma serisinin ana fikrini 2019’a taşımış oldu. Mars, kalbimizin sesine uygun hedef koymamız gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Hatta belki hala anlamayanlarımız vardır diye yanına Merkür’ü de alıyor. Tutulma anında Venus ise İkizler burcunda. 2020 yılında yine İkizler burcunda gerileyerek Ay tutulmasına eşlik edecek. Kısacası Mars geçmiş olayları, Venüs ise gelecekteki  tutulma temasını bugüne bağlıyor.

Anlamamız gereken ana konu; bir dönemin artık kapandığı veya kapanması gerektiğidir. Saturn, Pluto ve Güney Ay düğümü ile gerçekleşen tutulma hayatımızdan bazı şeyleri koparıp alır. Biz gönüllü bırakamamışsak, evren bizden daha önce verdiklerini acıtarak geri alır. Acizlik deneyimini yaşatır.  Amaç bellidir aslında, koyduğumuz ve ısrarla ulaşmaya çalıştığımız hedefler ruhumuza hizmet etmiyordur artık. İlerlediğimiz yolda aradığımız yuvanın sıcaklığı yoktur büyük  ihtimalle. Bu sebeple bize acı gelen deneyimler yaşaırız. Dışsal modellerle büyümek yerine duygusal olarak büyüme zamanı bu yıl. Bu da bir başkası üzerinden şefkat ve vericiliğin deneyimlenmesiyle mümkün olabilir ancak.

“Yuva” dediğimiz yerde bizi yarına taşıyacak yol arkadaşımız, sosyalleştiğimiz kişiler, ortaklar, eş yer alır. “Yuva”nın sıcaklığı bizi çevreleyen, sarmalayan insanlardan gelir.  Sadece zirvede yalnızdır insan. Çünkü zirve paylaşılmaz. Herkesin zirvesi kendine özgüdür.

Ancak Yengeç tutulması yalnızlığın kimsesizliğe dönüşmemesi adına kendi zirvemizin tanımını yapmamızı ve bu zirveye ulaşırken doğru partneri seçmemizi talep ediyor. 

Yorum Ekle